Almanya Gezi Rehberi ve Tarihi Yerler

Berlin Duvarı’ndan, Hamburg Minyatür Müzesi’ ne kadar Almanya, zengin bir tarihe, kırsal güzelliklere ve eşsiz mimariye sahip bir ülkedir. Katedralleri ve kaleleri ile ünlü olan Almanya, aynı zamanda dünyanın en çok ziyaret edilen 7. ülkesidir. Peki, bu kadar farklı gezilebilecek mekanın bulunduğu almanya’da nereler gezilir İşte, gezilebilecek tarihi ve kültürel yerleri ile bu soruya cevap olabilecek 5 güzel Almanya şehri:

1. Mark Twain’in Şehri Heidelberg

Güneybatı Almanya’da bulunan Heidelberg, Avrupa’nın en etkileyici yerlerinden biri olarak kabul edilir. En ünlü şairlerin, ressamların, filozofların ve yazarların bazılarına ilham kaynağı olan Heidelberg, 18. yüzyılın Alman Romantizmi için önemli bir merkez olmuştur. Arnavut kaldırımlı yollarında dolaşmak, Mark Twain’e ilham veren pastoral atmosferi tecrübe etmenin en iyi yoludur. Tanınmış yazar, hayatının büyük bir bölümünü Huckleberry Finn’in Maceraları kitabını tamamlamayı başardığı bu şehirde geçirmiştir. Büyük kütüphanesi ile Uluslararası Heidelberg Üniversitesi de oldukça görkemli duruyor. Eski tarihi Alte Brücke Köprüsü Heidelberg’den geçen ve kentin ana girişi olarak kullanılan Neckar nehrinin iki tarafını birbirine bağlıyor. Nehrin diğer tarafına geçerek, şehrin muhteşem manzarasının keyfini çıkarabilirsiniz. Bu rota, aynı zamanda filozofların ve Heidelberg Üniversitesi’ndeki profesörlerin en az bir kez yürüdüğü söylenen ve bu yüzden ‘filozofların yolu’ olarak adlandırılan bir yol.

2. Tarihi Metropol Berlin

Berlin şehri Almanya’nın başkentidir. Bu tarihi metropol, farklı halk ve kültürlerden oluşan tarihi ve aynı zamanda modern bir şehirdir. Aynı zamanda, Berlin çağdaş mimarinin en güzel örneklerinden bazılarına ev sahipliği yapıyor. Berlin’in simge yapıları ve görkemli Brandenburg Kapısı’ndan, Alexanderplatz’ta yer alan 368 metre yüksekliğindeki TV kulesine kadar şehrin en güzel manzaralarına şahit olmak sıra dışı bir keyif veriyor. Grafiti sanatı ile kaplı, Berlin Duvarı’nın en uzun korunan kısmı olan Doğu Yakası Galerisi’nde sanat dolu bir yürüyüş yapabilirsiniz. Berlin, dünyanın her yerinden sanatçıların da ilgisini çekiyor. Ayrıca, Avrupa’nın en büyük bağımsız müzik ve tiyatro sahnesini sunan bu yaşam tarzı, müzik ve sanatta en yeni trendlerin oluşması için de ilham kaynağı oluyor. Geceleri özellikle Kreuzberg ve Neukölln bölgelerinde çok çeşitli barlar, kulüpler ve canlı sahne seçenekleri ile Berlin gece yaşamını yakından görme fırsatı elde edebilirsiniz.

3. Dünyaya Açılan Kapı Hamburg

Hamburg, Almanya’nın en büyük ikinci şehri ve Avrupa’nın en büyük üçüncü limanıdır. II. Dünya Savaşı baskınları sırasında şehir tarihi değerini korumayı başardığı için orijinal mimarisinin büyük bir bölümünü hala görmemiz mümkün. Belediye Binası (Rathaus), 19. yüzyılın orta sınıfının gururunu yansıtan prestijli, neoklasik bir yapı olan tek saraydır. Açık hava pazarında ve Belediye Binasının etrafındaki şık sokaklarda yürürken, limanın denize bağlandığı şehrin ortasında bulunan manzaralı büyük bir göl olan Binnenalster’a rastlayacaksınız. Hamburg Minyatür Müzesi, kentin sunduğu en ilginç ve özgün müzelerden biridir. Avrupa’nın en etkileyici figürlerinin sergisine ev sahipliği yapıyor. Hamburg’ta geçecek bir gecenin son durağı, limanda yer alan ve pazar günleri sabahın erken saatlerinde kapılarını açan ünlü balık pazarı olmalıdır.

4. Saray ve Bahçeler Kenti Potsdam

Potsdam, Brandenburg eyaletinin başkentidir. Prusyalıların merkezi olduğu için genelde tarihi mirasıyla ünlüdür 1990’dan beri, Sanssouci, Neuer Garten, Babelsberg, Glienicke ve Pfaueninsel adalarının sarayları ve Potsdam’ın kültürel hazinesi, saraylarıyla birlikte UNESCO Dünya Mirası alanları olarak kabul edildi. Potsdam’ın tarihi merkezinde bir tür atmak isterseniz, kentin ana meydanı olan Eski Pazar, St. Nikolai Kilisesi, Lustgarten ve Belediye Binası’nın aristokrat bir kompleks oluşturduğu yerde gezmeye başlayabilirsiniz. Komşu Luisenplatzt meydanı, Barok Brandenburger Strasse’yi ağaçlarla çevrili Sanssouci Park ve Saray girişine bağlıyor.

5. Dünya Köyü Münih

Münih, Tuna Nehri’nin en büyük nehir olan Isar kıyılarında inşa edilen Bavyera’nın başkentidir. Şehirde en çok dikkat çeken yapılar devasa mabetler oluyor. Münih genellikle 12. yüzyıla kadar uzanan geçmişe sahip sessiz bir şehirdir. O zamandan beri çok kültürlü bir kişilik geliştiren Münih yerli halk tarafından ‘dünya köyü’ olarak adlandırılmıştır. Bu güzel şehir, harika parklar, bahçeler, müzeler ve büyük mağazalardan tutun da çok hoş bit pazarlarına kadar çeşitli mutfak ve market seçeneklerine sahiptir. Maalesef, tarihi şehir merkezi savaş sırasında büyük bir şekilde hasar gördüğü için, sadece aslına benzer şekilde yeniden inşa edilmiştir. Sadece bu beş şehri gezmek bile aklınızı baştan almaya yetebilir. Muhteşem bir Almanya gezisi için şimdiden bilet rezervasyonunuzu yaptırmaya ne dersiniz?