Balıkesir ilinin, Ayvalık ilçesindeki koyda bulunan Cunda adası, aynı zamanda Alibey adası olarak da biliniyor. Türkiye’nin ege denizindeki dördüncü büyük adası olan cunda adası, ana karaya iki köprü ile bağlanmaktadır. 1976 yılında doğal ve tarihi sit alanı olarak ilan edilen adadaa, tarihi ve doğal güzellikler açısından birbirinden güzel yerler bulunuyor. Özellikle yaz aylarında çok fazla yerli ve yabancı misafir alan cunda adasında gezilecek yerler, yapılan ziyaretlerin maksadına göre de değişmektedir. Adanın gezilecek tüm bölgelerine, minibüs ve özel araçla ulaşılabiliyor. Özellikle 150’den fazla meze ve deniz mahsulleri ile tanınmış olan adanın, yemek kültürü de çok beğeniliyor.
Aşıklar Tepesi
Cunda adasının hemen girişinde ve en hakim yerinde bulunan Aşıklar tepesi, özellikle dinlenmek ve bir şeyler yemek içmek için en çok tercih edilen yer olmaktadır. Tepe, adaya tamamen hakim ve olağanüstü bir doğa ve deniz manzarasına sahip. Buradan ayrıca güneşin batışını da seyretmek, ayrı bir keyif veriyor. Güneş yunan midilli adasının tepesinden kaybolurken, misafirler sıcak ve soğuk içeceklerinin tadına varabiliyorlar.
Yel Değirmeni ve Agios Yannis Kilisesi
Aşıklar tepesinde bulunan yel değirmeni, 1600’lü yıllardan kalma ve adanın ilk yel değirmeni olma özelliğine sahip. Adaya has taşlardan yapılan yel değirmeni, nerede ise ilk günkü gibi sağlam olarak misafirlerini cezbediyor.
Aşıklar tepesinde bulunan bir diğer tarihi eser ise, aziz Yahya için inşa edilen Agios Yannis kilisesidir. Kilise, Fatih Sultan Mehmet tarafından, İstanbul’un fethinin arifesinde yapılmış ve mimarisi ile içindeki eserlerin güzelliği ile özellikle çok sayıda yabancı turist tarafından ziyaret ediliyor.
Plajlar ve Koylar
Adaya deniz turizmi maksadı ile gelecekler için oldukça fazla alternatif bulunuyor. Tertemiz ve masmavi denizi ile muhteşem kumsala sahip olan plajların en önemlileri; Arkadeniz, Çataltepe, Pateriça, Duba ve Cunda plajları olarak sıralanıyor. Adanın en güzel koylarının başında ise, cennet ve Ortunç koyları geliyor.
Tarihi Cunda Evleri
Dar sokakların ve Arnavut kaldırımlarının etrafında konuşlanan yüz yıldan fazla bir geçmişi olan, tarihi cunda evleri özellikle fotoğrafçılık meraklılarını çok cezbetmektedir. Rum mimari özelliklerini taşıyan bu evlerin bir kısmı hediyelik eşya ve restoran olarak hizmet veriyor.
Taş Kahve
20’nci yüzyılın başlarında yapıldığı tahmin edilen bu mekan, inşasından itibaren gazino, meyhane ve kahvehane olarak kullanılmış. halen eğlence mekanı olarak kullanılan Taş kahvede, en güzel dibek kahvesini içmek de mümkün oluyor.
