Cunda ve Bozcaada’nın En Güzel Sokakları
Balıkesir’in Ayvalık ilçesine bağlı olan Cunda, Türkiye’nin Ege Denizi’ndeki en büyük adaları arasında. Cunda her ne kadar ada olsa da aslında bir köprüyle Ayvalık’a bağlanıyor. Yani adaya ulaşmak için feribot, tekne ve benzer deniz ulaşım araçlarına ihtiyacınız yok. Rumlardan kalan eski evler sizi bir zaman tünelinde gibi hissettirirken şehrin sokaklarında geçirdiğiniz dakikaların keyfini artırıyor. Cunda’nın yanı sıra Bozcaada’da da aynı durum geçerli. Rum ve Türk köylerinde sokakların arasına dalabilir; daracık köşe başlarından kıvrılarak keşif yapabilirsiniz. Sokaklar arasından denizi gören noktalarda fotoğraflar çekebilir; güzel anılar biriktirerek köşe başında bir mekanda kahvenizi yudumlayabilirsiniz. Tatile çıktığınızda eğer siz de sokak sokak gezerek güzel hatıralar biriktirmek istiyorsanız Cunda ve Bozcaada’nın en güzel sokaklarından bahsediyoruz.
Cunda Sokakları
Ayvalık’ın en meşhur turizm noktası olan Cunda, hemen her sokaktan denizi görebileceğiniz muhteşem manzaralar sunuyor. Tarihi Rum evleri ve daracık Arnavut kaldırımlı sokakları da bu keyfi artırıyor. Evet, merkez oldukça kalabalık ama Cunda’da tepe noktalara doğru hafifçe tırmanmaya başladığınız anda hem nüfus hem de araç yoğunluğunun azaldığını göreceksiniz. Ortam sessizleşecek ve yürümekten zorlandığınız anlarda kendinizi rengarenk panjurlu evlerin kapısına otururken bulacaksınız.
Cunda’da muhteşem şekilde dekore edilmiş evler ve dış cepheler her sokağa girip didik didik etmeniz için yeterli güzelliği sunuyor. Ayrıca bölge esnafının kapılara bıraktığı mizah dolu notlar sizi gülümsetecek. Cunda’da sokak keşfine çıkarken eski cami ve kiliselerle sık sık karşılaşacağını ekleyelim.
Cunda’daki konaklama seçenekleri için sayfasına bakabilir; bütçenizi, tarzınızı, konumu ve diğer parametreleri göz önünde bulundurarak en uygun oteli belirleyebilirsiniz.
Bozcaada’da Sokakları
Cunda sokakları için bahsettiğimiz hemen her kriter aslında Bozcaada için de geçerli. Feribottan bakarak Bozcaada Kalesi’ni selamladıktan sonra adaya iniş yapıyorsunuz; sol tarafınıza baktığınızda balıkçı restoranlarıyla ve minik minik butik otelerle ya da evlerle karşılaşıyorsunuz. Kafanızı sağa çevirdiğinizde ise Atatürk büstünün de yer aldığı Bozcaada Meydanı’nı görebiliyorsunuz. Burada Haziran-Temmuz ve Ağustos aylarında özel etkinlikler; bağ bozumları, şarap tadımları ve kitap fuarları düzenleniyor. Dolayısıyla eğer yaz sezonunda etkinliklerin olduğu bir dönemde Bozcaada’ya geldiyseniz çok şanslısınız.
Meydandan hafifçe yukarıya çıkmaya başladığınız karşınıza sağlı sollu çeşitli işletmeler geliyor. Burada bakkal, eczane, kafe, sabah kahvaltısı yapabileceğiniz butik mekanlar yer alıyor. Biraz daha ilerleyerek geniş bir sokağa çıkabilir ve soldan devam ederek kalenin yan kısımda denizi izleyebileceğiniz muhteşem bir bank manzarası bulabilirsiniz. Kale demişken Bozcaada’ya gittiğinizde ziyaret saatleri süresinde Bozcaada Kalesi’ne mutlaka uğramalısınız. Çünkü kalenin farklı noktalarından denizi ve muhteşem manzarayı izleyebilirsiniz. Tabii evleri, butik otelleri ve yerleşimi biraz olsun yüksekten görmek de mümkün.
Bozcaada sokakları Cunda sokaklarından biraz daha geniş. Ancak sezonda da olsa merkez haricinde Cunda’dakinin aksine aşırı yoğun araç trafiğinden şikayet etmiyorsunuz. Sokaklarda gezmenin neden bu kadar keyifli olduğunu soracak olabilirsiniz, hemen açıklayalım. Bozcaada, hem Türk hem de Rumların yaşadığı bir ada. Dolayısıyla tarihe dair çok fazla kalıntı barındırıyor. Evet; görünürdeki en büyük tarih kalıntısı Bozcaada Kalesi. Ama sokakların bambaşka bir havası var. Rum mahallesi Cumhuriyet Mahallesi, Türk Mahallesi ise Alaybey Mahallesi olarak geçiyor ve mimari farklılıklar sebebiyle hangi bölgede olduğunuzu rahatlıkla anlayabiliyorsunuz.
Rum Mahallesi’nin sokakları genellikle birbirini dik şekilde kesiyor ve süslenen ilgi çekici kapılar harika görünüyor. Kıvrımlı sokaklar arasından geçilerek ulaşılabilen Türk Mahallesi’ndeki evler ise genellikle cumbalı. Bozcaada’da konaklamak isteyenler sayfasından ayrıntılara erişebilirler.